“`html
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile beraber 50 kişinin gözaltına alındığı ve firarilerle birlikte toplam şüpheli sayısının 106’ya ulaştığı “terör” ve “yolsuzluk” soruşturmaları için iddianame hazırlık süreci resmen başladı. Savcıların, yargılamaya yönelik yeterli delilleri topladıktan sonra iddianameleri oluşturacağı bildirildi. Milliyet, sürecin nasıl ilerleyeceği hakkında alanında uzman olan hukukçulara görüş sordu.
HİLAL ÖZTÜRK-HABER MERKEZİ / Ceza Hukuku Profesörü Mahmut Koca, soruşturmaların oldukça kapsamlı olduğunu ve şüpheli sayısının da yüksek olmasına rağmen, bu tür Türkiye ve dünya gündemini etkileyen bir dosyanın 6-7 ay içinde sonuçlanabileceği öngörüsünde bulundu. Prof. Dr. Koca, yasal süreçlerde soruşturmaların tamamlanması için sabit bir süre sınırının olmadığını belirtti ve şu görüşleri dile getirdi:
GERÇEKLERİN ORTAYA ÇIKMASI İÇİN ÇALIŞILACAK
“Savcılar, soruşturmada eksik gördükleri bütün delilleri toplamak amacıyla faaliyetlerini sürdürecektir. Gerekirse ek bilirkişi raporları ve eksik belgeler de talep edilecektir. Yüksek şüpheli sayısı ve geniş kapsamlı dosya, yolsuzluk soruşturmasını daha karmaşık hale getirebilir. Ancak savcılığın mevcut delillerin büyük bir kısmını toplamış olması halinde, süreçteki eksikliklerin tamamlanmasıyla birlikte, iddianame hazırlanacaktır. Diğer soruşturmada ise daha az şüpheli bulunuyor olması, işlerin daha hızlı ilerlemesini sağlayabilir.”
‘HIZLA SONUÇLANAN İDDİANAME…’
Prof. Dr. Mahmut Koca, bu kapsamda daha uzun sürebilen iddianame hazırlanma süreçlerinin genelde karmaşık olabileceğini belirtmiştir:
“Ancak özel olarak bu dosya için, geçmişteki benzerlerine kıyasla, Türkiye ve uluslararası gündemi etkileyen bir soruşturmada savcıların 6-7 ay içinde işlemleri bitirebileceğini düşünüyorum.” Koca, iddianamelerin yargılama sürecinin bir an önce sonuçlanması hedefiyle hazırlandığını ifade ederek, “Savcıların iddianame düzenlerken, mahkemenin ilk duruşmada karar verebilecek bir dosya hazırlamasını amaçladıklarını” sözlerine ekledi.
‘TUTUKLULUK SÜRESİ YIL İLE SINIRLI’
Prof. Dr. Mahmut Koca, soruşturmada tutukluluk için belirli bir süre sınırı olduğunu vurguladı: “Yasa koyucu, soruşturmanın tamamlanma süresi hakkında bir kısıtlama getirmemiş, fakat tutuklu kalma sürelerini belirlemiştir. Özel bir düzenleme ile, ağır ceza mahkemelerinde görülmeyen suçlar için bu süre 6 ay, ağır ceza mahkemelerinde inceleme altında olan suçlar için 1 yıl, anayasal ve terör suçları için ise 1 yıl 6 ay olarak belirlenmiştir. Bu süre, 6 ay daha uzatılabilmektedir. Dolayısıyla, yolsuzluk suçlamalarıyla ilgili durumda 1 yıl, terör soruşturması için ise maksimum 2 yıl tutukluluk süresi uygulanmaktadır. Eğer soruşturma bu süre içinde sonuçlanmazsa, sanıklar serbest bırakılacaktır.”
Hukukçu Dr. Rezan Epözdemir, yürütülen iki soruşturmanın kapsamlı olduğunu belirterek, “Mali suçlarla ilgili 100 şüpheli var. Bilirkişi raporları alınması, tanıkların dinlenmesi ve MASAK’tan ek rapor alınması süreçleri iddianame hazırlığını uzatabilir. Diğer dosyada ise yalnızca 7 şüpheli mevcut, buna ek olarak 3 kişi hakkında yakalama kararı bulunmaktadır. Firari şüphelilerin dosyalarının ayrı incelenmesi ya da yakalama kararlarının uygulanması beklenebilir. Şüpheli sayısı ve dosya içeriğine göre daha hızlı sonuçlar alınabilir. Ancak net bir süre vermek zordur; zira yasalar da herhangi bir süre belirlememiştir.”
Savcıların, bu süreçte yeterli şüphe bulunan şahıslarla ilgili iddianame oluşturacaklarını, diğerleri için ise “kovuşturmaya yer olmadığına” karar vereceklerini söyleyen Epözdemir, tutukluluk süresine ilişkin yasaların sınırlı olduğunu hatırlattı. “Ağır ceza mahkemelerine tabi suçlarla birlikte terör suçu olarak değerlendirilen durumlarda bu süre 2 yıla kadar uzatılabilir. Sürelerin aşılması durumunda, tutuklular serbest bırakılacaktır.”
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarını protesto etmek üzere düzenlenen izinsiz gösterilerde, polisin göstericilerle karşılıklı bir anlaşmaya vardığına dair iddiaların asılsız olduğunu duyurdu.
DAMLA GÜLER – MİLLİYET.COM.TR / Kent uzlaşısı soruşturması çerçevesinde Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Ebru Özdemir, Azad Barış ve Hunav Altun için ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ gerekçesiyle yakalama kararı çıkarıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın da dahil olduğu 7 kişi hakkında “PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek” suçlamasıyla soruşturma başlattı. Bu süreçte İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi, şüpheliler Ebru Özdemir, Azad Barış ve Hunav Altun hakkında yakalama kararı çıkardı.
Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya üzerinden bir mesaj yayımlayarak gençlere seslendi. İmamoğlu, “Yaşanan olumsuzluklara, yargıdaki sorunlara ve ekonomimizdeki sıkıntılara rağmen, demokrasi devrimi gerçekleşti. 23 Mart’ta halkımızın desteğiyle Cumhurbaşkanı adayı olarak seçildim. Bu gerçekten büyük bir başarı. Umutlarımız oldukça yüksektir. Bir avuç kötü niyetli kişi büyük korkularla karşı karşıya. Korkmak zorundalar çünkü biz, milletimizle birlikte; Türkiye’nin değerlerini, demokrasi, adalet, eşitlik gibi ilkeleri temsil ediyoruz.” dedi.
İmamoğlu, toplumsal değerleri, ilerlemeyi, eğitimi ve sanatı temsil ettiklerinin altını çizerken, genç neslin geleceği için anlayışlı ve sağduyulu olmanın önemini vurguladı. “Gençler; çatışmalardan kaçının. Güvenlik güçlerimizle ve halkımızla iyi geçinmeliyiz. Unutmayın, milletimiz büyüktür” şeklinde mesajını sürdürdü.
“`