Prof. Dr. Gönen’den “gereksiz vitamin alımına” ilişkin uyarı: Böbrek hasarına yol açabilir

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi (İÜC) Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Gönen, tahlillerde bir eksiklik yoksa takviye vitaminlerin vücuda zararları olabileceği uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Sait Gönen, yaptığı açıklamada, vücutta emilim bozukluğu yoksa kişinin vitaminlerin büyük çoğunluğunu gıdalardan aldığını söyledi.

D vitamininin ise güneş enerjisindeki morötesi ışınlardan elde edildiğini dile getiren Gönen, “O da yazın haziran, temmuz, ağustos aylarında saat 11.00-15.00 arasında herhangi bir koruyucu sürmeden direkt güneş ışığından faydalanılarak sentezlenir. Gıdalarda da var ama yetersiz. Onun için bazı Batı ülkelerinde ve ABD’de gıdalara D vitamini takviyesi yapılıyor. D vitamini eksikliği, özellikle plazalarda çalışan, akşama kadar güneş görmeyen kesimlerde olur. Bunun için de dışarıdan takviye gerekir.” diye konuştu.

Prof. Dr. Gönen, tahlillerde bir eksiklik yok ise B vitamini, D vitamini kompleksleri ile C vitamini almanın anlamsız olduğunu belirterek, “Bazı vitaminlerin fazla alınması böbreklerimize zarar verebilir. Böbrek hasarına yol açabilir. En masumu yine böbrekleri biraz fazla çalıştır, gereksiz bir alım olur. Ekonomik olarak da gereksiz bir yük olur.” diye konuştu.

Meyvelerde C vitamini, tahılda ve sebzelerde B vitamini, ıspanak gibi sebzelerde ise magnezyum olduğuna dikkati çeken Gönen, vücutta bağırsaklarda emilim kusuruna yol açan çölyak ile glütene duyarlılık olabileceğini vurguladı.

Gönen, “Vitamin ve mineral eksiklikleri tahlilde belli olur. Tahlilde eksiklik varsa, hastamızın şikayetleri bulunuyorsa doktor kontrolünde bu eksiklikleri gidermekte fayda var.” ifadelerini kullandı.

Bazı vitamin ve minerallerin belirli dönemlerde sosyal medyada gündeme geldiğine işaret eden Gönen, vücutta olması gereken magnezyum aralığının 30-50 mililitre olduğunu söyledi.

“Gıdalarda da büyük oranda magnezyum var”

Prof. Dr. Gönen, bazı dönemlerde magnezyumun mutlaka dışarıdan alınması gerektiğini aktararak, “Aldığınız gıdalarda da büyük oranda magnezyum var. Bazen emiliminde sorunlar ve hastalarımızda birtakım spazmlar, kasılmalar olabilir. Bu gibi durumlarda magnezyum yapılan tahlilde de alt sınırlarda ise takviye gerekebilir. Kalsiyumun daha iyi emilebilmesi için de magnezyuma ihtiyaç var. Kalsiyum eksikliği olduğunda da buna gerek olabilir.” bilgisini verdi.

Tahlil sonrası doktor kontrolünde takviye alınması gerektiğini vurgulayan Gönen, bireysel olarak kullanılan vitaminlerin fayda sağlamadığını belirtti.

Prof. Dr. Gönen, magnezyum çeşitlerinin birbirlerine bir üstünlüğü olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

“Uyku düzeni, kas kramplarıyla birlikte laboratuvarda magnezyum eksikliği belirlenmiş ise o zaman magnezyum takviyesine gereklidir ama uyku düzensizliği, kas ağrılarına yol açan eksikliğin dışında da bir dizi neden var. Bu şikayetleri var diye herkesin magnezyum almasına gerek olmadığı kanaatindeyim. Yaşam tarzı, disiplinli dengeli beslenme, düzenli egzersiz konusu organizmadaki karbonhidrat, lipit ve protein metabolizmasını düzenlemede oldukça önemlidir. Biz herkese yaşam tarzı disiplini öneriyoruz. Endokrin ve metabolizma hastalıkları uzmanı olarak diyabetiklerde, bozulmuş glikoz toleransı olanlarda, halk arasındaki gizli şekeri bulunanlarda disiplin oldukça önemlidir.” ifadelerini kullandı. (AA)


Related Posts

Yaşam kalitesini düşürüyor! Sabah dümdüz, akşam şiş bir karna karşı 7 çözüm

Çoğu kişi sabah dümdüz bir karınla uyanmasına rağmen gün sonunda karın şişliği yaşadığını ifade eder. Şişkinliğe genellikle; ağrı, rahatsızlık, mide bulantısı, hazımsızlık, kabızlık veya ishal, halsizlik ve solunum güçlüğünün eşlik ettiğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, şişliğe karşı 7 çözüm önerisinde bulundu.

Yapay güzellik algısı yeme bozukluğuna sebep oluyor!

Prof. Dr. Esra Çöp, ergenlik çağındaki gençlerde hızla artan ‘Anoreksiya nervoza’ vakalarının en çok 14-18 yaş arasında ve kız çocuklarında görüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Çöp, “Sosyal medyada yapay, gerçekçi olmayan ideal bir beden algısı yaratılıyor. Çocuklar da bu bedene ulaşmak için beslenmeleriyle ve yemeleriyle ilgili çok fazla oynuyorlar açıkçası. Yeme bozukluğu, sadece bir zihin ya da mide meselesi değil aynı zamanda gelişimi durduran, hayati risk barındıran bir durum” dedi.

Kulak İltihabı Nasıl Geçer?

Kulak iltihabı hakkında bilgi veren uzmanlar, rahatsızlığın su teması ile rattığını ifade ederek, yanlış temizleme alışkanlıkları hakkında uyardı. 

Sinsi ilerlediği için griple karıştırılabiliyor! Sessiz kalp krizinde 7 belirtiye dikkat

Kalple ilgili sağlık problemlerinin bazen sinsi ilerleyebileceğinden bahseden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, sessiz kalp krizinin 7 belirtisini açıkladı.

Kelime kaybıyla başlıyor! Sessiz tehdit: Primer Progressif Afazi

Primer Progresif Afazi’nin (PPA), Alzheimer hastalığı gibi diğer demans türlerinden farklı olarak, başlangıçta sadece dil işlevlerini etkilediğini aktaran Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, nadir görülen nörolojik hastalığın belirtileri, tanı süreci ve hastaya yaklaşım yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Kurban Bayramı’nı gebe olarak karşılayanlara önemli uyarılar: Ette porsiyona ve pişirmeye dikkat

Uzmanlar, hamilelerin Kurban Bayramı’nda günlük ortalama 90 ile 120 gram arasında kurban eti tüketmesi gerektiğini belirtti. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hediye Dağdeviren, “Hamilelere kurban etini 1 porsiyon şeklinde günlük ortalama 100 gram olarak tüketmesini öneriyoruz” dedi.